22 Ekim 2014 Çarşamba

Kalemimden Yanlızlığın Farkındalığı


"Herkes gider ama o kalır" klasiği sizce de yalnızlığa değil mi?

Sevgili okurlarım...

Yalnız olduğunuzu düşündünüz mü?
Yalnız olduğunuzu fark ettiniz mi?
Yalnız kalmaktan korktunuz mu?                                
Yalnızlığınızı kendinize itiraf ettiniz mi?
                                                          Yalnızlık iyi mi kötü mü?
                                                          Hiç yalnız kaldınız mı?


     Her yer ne kadar kalabalık değil mi? Otobüs durakları, alışveriş merkezleri, caddeler, piknik alanları, eğlence mekanları, herhangi bir şey için beklediğin sıra ve hatta kendi etrafın bile kalabalık. Her yer insan seli. Bazen kendi sesini bile duyamazsın kalabalıkta başkalarının sesinden. Ama o kalabalıkta bile yalnızsındır aslında. Herkes bir arada ama herkes tek başına, herkes bir arada ama herkes yalnız…


     İnsanın yalnızlığı kendi tarihinin çok eskilerine dayanır. Çünkü yalnızlık doğarken başlar. Kulağına gelen ilk cümle ‘’hoş geldin’’ cümlesidir. Bu, belki de hayatın boyunca duyduğun duyacağın en samimi, en safiyane ilk ve son cümledir. Yıllar geçtikçe ve sen büyüdükçe samimiyetlerin azaldığını, düşüncelerin negatifleştiğini ve yavaş yavaş yalnız kalmaya mahkum edildiğini görürsün ve en sonunda yalnızlaştırılırsın. Bazıları yalnızlığı isteyerek seçer ama bazılarına da seçenek bırakılmaz, yalnızlaştırılır.

     Yaşam içinde yaşam mücadelesi verirken de yalnızsındır; hayata karşı savaşırken tek kişilik ordu olursun. Önüne, arkana, etrafına baktığında kimseyi bulamama ihtimalin hep yüksektir. Geçmişin, tek başına kazandığın ve tek başına kaybettiğin mücadele örnekleriyle doludur. Kendi cephenin tek askerisindir hayat boyu.

     Ölürken de yalnızsın. Tabutunun etrafındaki yabancı elleri hissettiğinde anlarsın. Son cümle ‘’iyi bilirdik’’ cümlesi değil midir? Yanında olmadılar, mücadelene katılmadılar, elinden tutmadılar, koluna girmediler ve seni hiç tanımadılar. Ama seni hayat boyu hep iyi bildiler. Ne kadar samimi değil mi? Dedim ya; samimi ikinci cümle yoktur.

     Herkesin hayatında yalnızlık yaşadığı anlar olmuştur. Bazılarının yalnızlığı bitmiştir, bazıları şu an yalnızdır ama bazıları da bir gün yalnız kalacaktır. Yalnızlığı biz yarattık, hem kendimize hem de başkalarına yakıştırdık. Kimine öyle yakıştı ki çıkaramadı üzerinden.


     Bazıları yalnızlığıyla mutludur, bunu başarmak ayrı bir asilliktir. Bence de yalnızlığıyla mutlu olabilmeli insan. Nasıl her kötü durumda dinen şükür etmeyi biliyorsa insan yalnız kaldığında ise bi şekilde kendini kandırabilmeli. Hiçbir sorumluluğun altında olmamak sizce de iyi bir şey değil mi? Tamamen özgürsün. "Kafam rahat" derler ya, tam da ondan.

     Bazıları ise mutlu değildir. Düşüncelerini, dertlerini, hislerini vb. gibi özel hükümleri anlatarak rahatlıyor insan. Etrafında güvenmediğin, onu da geçtim hiçbir kimsenin olmaması ise ayrı zahiyat. Duvarlarla konuşmak çok ayrı bir durum. İnsanın her zaman tek başına başaramayacağı durumlar hayatta kesinlikle var. Bu duvar karşısında insanın, diğer bir insana elbetteki ihtiyacı olacaktır.

     Size bu makalemi yazarken her zaman olduğu gibi yine bir çözüme gidemeyeceğim. Yine bir ikilem arasındayım görüldüğü gibi. Yapmam gereken yine aynı, tek bir cümleyle objektif olup özetle yalandan bir sonuca varmak olacak...

     Yalnızlık iyi şeydir, herkes gider ama o kalır…


     Selametle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder